-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...
Davet [Nazım Hikmet]
tarih:
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Şiirin Tahlîli
Nazım Hikmet'in “Davet” adlı şiiri, şairin hem vatanseverlik hem de evrensel insanlık idealleri etrafında şekillenen düşünce dünyasını yansıtan güçlü bir eserdir. Şiir, derin duygusal yoğunluğu, lirizmi ve ideolojik duruşuyla hem bir manifesto hem de bir özlemi ifade eder. Tahlil edelim:
1. Şekil Özellikleri
Nazım Biçimi: Serbest şiir tarzında yazılmıştır. Klasik Türk şiirindeki ölçü ve kafiye düzeninden bağımsızdır. Şair, duygu ve düşüncelerini özgür bir yapı içinde ifade etmeyi tercih etmiştir.
Ahenk ve Ritm: Şiirin ritmi, kısa ve vurucu ifadelerle sağlanır. Aynı zamanda tekrarlanan "bu memleket, bizim", "bu davet bizim", "bu hasret bizim" gibi ifadeler şiire hem ahenk hem de tema birliği katar.
Dil ve Üslup: Şiir yalın bir dil kullanmakla birlikte, imgeler ve mecazlarla zenginleştirilmiştir. Şair, herkesin anlayabileceği bir dil kullanırken aynı zamanda derin bir felsefi ve ideolojik katman oluşturmuştur.
2. Tematik Tahlil
a) Vatan ve Coğrafya
Şiirin ilk bölümünde vatanın coğrafi büyüklüğü ve güzelliği tasvir edilir. Uzak Asya’dan Akdeniz’e kadar uzanan bir kısrak başına benzetilen Türkiye, hem tarihsel hem de fiziksel açıdan derin bir anlam taşır.
"Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan": Coğrafi tasvir, vatanın hem stratejik hem de sembolik önemine vurgu yapar. "Kısrak başı" benzetmesi, hareket, zarafet ve özgürlük gibi çağrışımlarla vatanı kişileştirir.
b) Mücadele ve Emek
Şair, vatan toprağını "kan içinde bilekler, dişler kenetli, ayaklar çıplak" ifadeleriyle tasvir eder. Bu, halkın bağımsızlık mücadelesindeki fedakarlıklarını ve çetin şartlarını simgeler.
"Bu cehennem, bu cennet bizim": Vatanın zor koşullarıyla birlikte onun güzelliği de sahiplenilir. Cehennem ve cennet gibi zıtlıklar, vatanın zorlu mücadeleler ve paha biçilemez değerler taşıdığını ifade eder.
c) Özgürlük ve İnsan Hakları
Şiirin orta bölümü, insanlık için özgürlük ve eşitlik arzusuna odaklanır.
"Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın": Şair, bireylerin özgürlüklerini ellerinden alan baskıcı düzenlere son verilmesini istemektedir.
"Yok edin insanın insana kulluğunu": Bu dize, şairin sosyalist düşüncesini ve insanlık onuruna duyduğu saygıyı açıkça ortaya koyar. İnsanların eşit ve adil bir düzen içinde yaşaması gerektiği fikri vurgulanır.
d) Doğa ve Toplumsal Kardeşlik
Şiirin son bölümünde, şairin özgürlük ve kardeşlik arzusunu doğayla özdeşleştirdiği görülür.
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine": Bireysel özgürlüğü "tek ve hür bir ağaç" ile, toplumsal dayanışmayı ise "bir orman gibi kardeşçesine" ifadeleriyle simgeleştirir. Bu, bireyin özgür olduğu ama topluma da sıkı sıkıya bağlı olduğu bir yaşam idealini ifade eder.
3. Edebi Sanatlar
Teşbih (Benzetme): "Bir kısrak başı gibi uzanan", "ipek bir halıya benziyen toprak", "bir ağaç gibi tek ve hür" gibi teşbihler, şiiri zenginleştiren güçlü imgeler oluşturur.
Zıtlık: "Cehennem" ve "cennet", vatanın farklı yönlerini bir arada sunarak zıtlık sanatıyla şiirin anlam derinliğini artırır.
Tekrar: "Bizim" sözcüğünün tekrarı, vatan ve idealler üzerindeki sahiplenmeyi pekiştirir.
4. İdeolojik ve Duygusal Derinlik
Şair, halkına ve insanlığa derin bir sevgi besler. Bu sevgi, mücadeleyle yoğrulmuş bir sahiplenmeyi ve idealist bir geleceğe duyulan özlemi ifade eder. Şiir, hem yerel bir bağlılık (vatan sevgisi) hem de evrensel bir ideale (özgürlük, eşitlik) hitap eder.
Sonuç
Nazım Hikmet’in “Davet” şiiri, sanatçının toplumsal duyarlılığını ve vatanseverliğini lirik bir dille ortaya koyduğu, hem bireysel hem de toplumsal bir manifesto niteliğindedir. Şiir, birey ve toplum arasındaki dengeyi, coğrafi gerçeklikle insani idealleri bir arada işler. Şairin hem ulusal hem de evrensel bir sesle konuştuğu bu eser, bir umut ve direniş marşı olarak değerlendirilebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder