Türkiye'nin Adresi [Metin Eloğlu]

-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...

İzmir'e Tahassür [Kemalettin Kamu]

 


Anne, deniz nerde, yalımız nerde?

Hani gideceğiz İzmir'e der de

Beni uyuturdun dizinde anne!


Geçende ablam da öyle diyordu

Bu bahar İzmire girmezse ordu

Kanmam sözünüze sizin de anne!


Yeşil bir bahara büründü dağlar

Bülbüllü bahçeler, üzümlü bağlar

Kimlerin işine yarıyor anne!


O bağlar nerede, bahçeler nerde?

Her akşam güneşin battığı yerde

Gözlerim İzmir'i arıyor anne!


Şimdi bir kuş olsam, kanadım olsa,

İzmire giden yol eğer bu yolsa

Bir başıma bile giderim anne!


Bir çetin bilmece sorsam Paşadan

Söylemem memleket bağışlamadan

Mutlaka İzmiri isterim anne! 

Yorumlar