-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...
Benden Selam Olsun Bolu Beyi'ne [Köroğlu]
tarih:
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Benden selam olsun Bolu Beyi'ne
Çıkıp su dağlara yaslanmalıdır.
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir.
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı.
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.
Köroğlu düşer mi yine şanından,
Ayırır çoğunu er meydanından,
Kırat köpüğünden, düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır
Şiirin Tahlîli
Köroğlu’nun bu destansı şiiri, hem bireysel bir başkaldırı hikâyesini hem de dönemin sosyal ve kültürel gerçekliklerini yansıtır. Şiir, Köroğlu’nun Bolu Beyi’ne olan meydan okuyuşunu ve mertlik anlayışını dile getirirken, aynı zamanda teknolojik yeniliklerin (tüfek) geleneksel değerler üzerindeki etkisine bir eleştiri sunar.
1. Tematik Analiz
a. Başlangıç: Meydan Okuma
Şair, şiire güçlü bir meydan okumayla başlar:
"Benden selam olsun Bolu Beyi'ne / Çıkıp su dağlara yaslanmalıdır."
Bu dizelerde Köroğlu’nun, Bolu Beyi’ne doğrudan hitap ederek ona cesurca seslenmesi, bir başkaldırı ifadesidir. Şair, dağların arkasına sığınarak doğanın gücünü ve özgürlüğü vurgular. Dağlar, Köroğlu’nun hem sığınağı hem de direnişinin sembolüdür.
b. Savaşın Çağrısı
"Ok gıcırtısından kalkan sesinden / Dağlar seda verip seslenmelidir."
Bu dörtlükte savaş atmosferi tasvir edilir. Ok ve kalkan gibi geleneksel savaş araçlarının çıkardığı seslerle dağların yankılanması, Köroğlu’nun kahramanlık mücadelesinin doğa ile bütünleştiğini ifade eder. Savaş, adalet arayışının bir parçası olarak kutsallaştırılır.
c. Teknolojinin Eleştirisi
"Tüfek icat oldu mertlik bozuldu / Eğri kılıç kında paslanmalıdır."
Bu dize, dönemin teknolojik yeniliklerine ve tüfeğin savaşlardaki etkisine yönelik bir eleştiri içerir. Tüfeğin icadı, Köroğlu gibi geleneksel savaşçılar için mertlik ve cesaretle yapılan savaşın sona erdiğini simgeler. Kılıcın "paslanması," eski değerlerin ve yöntemlerin unutulmaya yüz tuttuğunu ifade eder.
d. Kahramanlık ve Güç
"Köroğlu düşer mi yine şanından, / Ayırır çoğunu er meydanından."
Köroğlu’nun er meydanındaki üstünlüğü vurgulanır. Şair, kahramanın yenilmezliğini, düşmanlarını kolayca saf dışı bırakabilme yeteneğiyle açıklar. Bu, Köroğlu’nun halk kahramanı kimliğinin ve şanının altını çizer.
e. Kan ve Zafer
"Kırat köpüğünden, düşman kanından / Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır."
Bu dizeler, Köroğlu’nun savaş meydanındaki cesaretini ve zafer kazanma hırsını somut bir şekilde resmeder. "Kırat köpüğü" ve "düşman kanı," zaferin birer sembolüdür. Şair, Köroğlu’nun kahramanlık hikâyelerini mitolojik bir boyuta taşır.
2. Şekil ve Yapı
a. Nazım Biçimi
Şiir, halk edebiyatının koçaklama türüne uygun bir şekilde yazılmıştır. Koçaklama, yiğitlik, kahramanlık ve meydan okuma gibi temaları işler. Köroğlu’nun bu şiiri, koçaklamanın en güçlü örneklerinden biridir.
b. Hece Ölçüsü
Şiir, hece ölçüsüne dayanır ve ahenkli bir yapıdadır. Ölçü ve ritim, Köroğlu’nun cesaret dolu sesini daha etkileyici bir hale getirir.
c. Kafiye ve Redif
Şiirde açık bir uyum vardır:
"yaslanmalıdır / seslenmelidir,"
"paslanmalıdır / ıslanmalıdır" gibi uyaklarla güçlü bir ahenk yakalanmıştır.
d. Dil ve Üslup
Dil sade, etkili ve vurucudur. Köroğlu, halkın kolayca anlayabileceği bir üslup kullanarak evrensel bir kahramanlık mesajı verir. Benzetmeler ve somut imgeler, halk şiirinin özüne uygun şekilde işlenmiştir.
3. Semboller ve Anlamlar
Dağlar: Özgürlük ve direnişi simgeler. Köroğlu için dağlar, adaletsizliğe karşı mücadelesinin bir kalesidir.
Tüfek ve Kılıç: Eski ve yeni savaş teknolojilerini temsil eder. Tüfek, mertliği bozarken kılıç, onur ve adaletin simgesidir.
Kırat: Köroğlu’nun zaferlerinin bir parçasıdır ve onun efsanevi kimliğini pekiştirir.
Kan: Savaşın kaçınılmaz bir sonucu olarak, zaferin bedelini ve cesaretin simgesini ifade eder.
4. Sonuç
Köroğlu’nun bu şiiri, halk edebiyatında kahramanlık, adalet ve yiğitlik temalarının nasıl işlendiğini gösteren etkileyici bir örnektir. Şiir, yalnızca bir bireyin cesaretini değil, aynı zamanda toplumun mertlik ve onur gibi değerlerine duyduğu özlemi de dile getirir. Tüfeğin icadıyla değişen savaş anlayışına getirilen eleştiri, sadece dönemin değil, günümüzde de geçerli olan bir ahlaki sorgulamayı içerir. Köroğlu’nun güçlü ve başkaldıran sesi, bu şiirle birlikte halkın hafızasında yerini sağlamlaştırmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder