Türkiye'nin Adresi [Metin Eloğlu]

-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...

Kırklama [Metin Eloğlu]


Bu çağa sövsen de uslanmaz

Döve döve gebertesen de

'Kırkından sonra kim yaşar ki'

Diyor Fiyodor Mihayloviç

Deli mi ne

Hani şu hep kıranta Dostoyevski


Şiirin Tahlîli

Metin Eloğlu'nun "Kırklama" adlı şiiri, kısa ama yoğun bir şekilde bir çağa, hayata ve insana dair ironik bir bakış sunuyor. Şiirde Dostoyevski'nin düşüncelerine atıfta bulunularak, yaşamın bir dönemi ve anlamı sorgulanıyor. Şimdi şiiri ayrıntılı şekilde tahlil edelim:


1. Tema ve Ana Fikir

Şiir, modern çağa, insanın yaşam döngüsüne ve varoluşsal anlam arayışına odaklanıyor. Ana tema, yaşamın kırklı yaşlardan sonra nasıl bir hale geldiği ve modern çağın insan üzerindeki etkileri üzerine kurulu. Şair, Dostoyevski gibi bir edebi figürü alıntılayarak bu sorgulamayı derinleştiriyor.

Ana fikir, yaşamın anlamsızlığı, modern çağın yozlaşması ve insanların varoluşsal kaygılarının değişmezliğidir.


2. Şiirin Yapısı ve Üslubu

  • Serbest Şiir: Şiir, serbest bir şekilde yazılmıştır ve anlam, şekilden çok içeriğe odaklanır.
  • Sade ve Çarpıcı Dil: Şair, sade ama etkileyici bir dil kullanır. Gündelik konuşma havasındaki ifadeler, şiiri kolay anlaşılır kılar.
  • İroni ve Mizah: Şiir, ironik bir şekilde modern çağı eleştirirken, Dostoyevski'ye "kıranta" diyerek mizahi bir yaklaşım sergiler. Bu mizah, aynı zamanda eleştirel bir derinlik katar.

3. Çağa ve İnsanlara Eleştiri

  • Çağa Sövgü: Şiir, "Bu çağa sövsen de uslanmaz / Döve döve gebertesen de" dizeleriyle başlıyor. Bu, modern çağın sorunlarına, insanlığın yozlaşmış yapısına ve bu çağı değiştirme çabalarının beyhudeliğine bir tepkiyi ifade eder. Şair, modern dünyayı "dövülse de öldürülse de uslanmayan" bir varlık gibi tasvir eder.
  • İnsanın Değişmezliği: Bu dizeler, insanın kendi çağıyla uyumsuzluğu ve onun yapısal sorunlarının değişmezliğine işaret eder.

4. Dostoyevski ve Kırklı Yaşlar

  • Dostoyevski'nin Alıntısı: Şair, Dostoyevski’nin "Kırkından sonra kim yaşar ki" düşüncesine atıfta bulunur. Bu söz, yaşamın kırk yaşından sonra anlamını kaybettiği, bir tür rutinleşmeye girdiği fikrini taşır. Dostoyevski'nin varoluşsal düşünceleri, bu kısa şiire derinlik katar.
  • Deli Mi Ne: Şairin Dostoyevski'ye "Deli mi ne" demesi, hem bir hayranlığı hem de onun düşüncelerine duyulan ironik bir mesafeyi gösterir. Şair, Dostoyevski'nin melankolisini anlar ama onu tam anlamıyla onaylamaz.
  • Kıranta Dostoyevski: "Kıranta" kelimesi, hem yaşını almış ama hâlâ genç gibi davranan biri için kullanılır hem de esprili bir eleştiridir. Şair, Dostoyevski'nin kırklı yaşlara dair karamsarlığını, çağdaş bir bakışla alaya alır.

5. İroni ve Mizah

Şiirin genel tonu, hem ciddi bir eleştiri hem de mizahi bir bakış içerir. Şair, çağa ve hayata dair karamsar bir bakış sunarken, bunu sert bir ciddiyetle değil, nüktedan bir üslupla yapar. Bu, şiiri hem düşündürücü hem de eğlenceli kılar.


6. Modern Dünyayla Bağlantı

Metin Eloğlu, modern dünyanın insan üzerinde yarattığı bunalımı, Dostoyevski gibi bir figürün fikirleriyle harmanlayarak ele alır. Şiir, özellikle günümüzdeki varoluşsal kaygılar ve çağın insanı nasıl yıprattığıyla ilişkilendirilebilir. "Kırkından sonra kim yaşar ki" sorusu, modern insanın yaşamın anlamını kaybettiği bir noktayı simgeler.


Sonuç

Kırklama, yaşamın belirli bir dönemi ve modern çağın eleştirisi üzerine kurulmuş, ironik ve düşündürücü bir şiirdir. Metin Eloğlu, Dostoyevski'nin karamsarlığını alıntılayarak, hem onun düşüncelerini hem de modern insanın kaygılarını sorgular. Şiirin mizahi tonu, eleştirisini daha etkili hale getirir. Eser, kısa ama yoğun bir anlatımla, insan ve çağ arasındaki çatışmayı derinlemesine işler.

Yorumlar