Türkiye'nin Adresi [Metin Eloğlu]

-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...

Ping-pong Masası [Sezai Karakoç]


Beyaz iplik sert iplik ve tak tak

Yuvarlak top küçük top ve tak tak

Ping-pong masası varla yok arası

Ben ellerim kesik varla yok arası

...... Öpücüğüne eyvallah ve tak tak

Beraber sinemaya ... evet ... ve tak tak

Ping-pong masası varla yok arası


Öküzün gözü veya dananın kuyruğu

Kadifekale veya Sen nehri

Ha Sezai ha ping-pong masası

Ha ping-pong masası ha boş tüfek

Bir el işareti eyvallah ve tak tak

Gözlerin ne kadar güzel ne kadar iyi

Ne kadar güzel ne kadar sıcak

Tak tak tak tak tak tak tak

Şiirin Tahlîli

Sezai Karakoç’un Ping-pong Masası adlı şiiri, modern Türk şiirinde alışılmışın dışında bir form ve söyleyişle dikkat çeker. Şiir, hem ritmi hem de imge dünyasıyla soyut bir anlam evreni oluşturur. Şimdi bu şiiri tahlil edelim:

1. Ritim ve Ses Unsurları

Şiirde “tak tak” ifadesi sürekli olarak tekrarlanır. Bu tekrar, ping-pong masasında oynanan oyunun ritmik seslerini çağrıştırırken, aynı zamanda hayatın monoton döngüsünü ve bireyin bu döngüdeki varoluşsal salınımını simgeler. Bu ritim, hem fiziksel bir hareketi hem de zihinsel bir dalgalanmayı ima eder.

2. Varla Yok Arasında Bir Dünya

Şiir, "varla yok arası" ifadeleriyle bir belirsizlik hissi yaratır. Ping-pong masası ve insan arasındaki ilişki, maddi dünyanın geçiciliğiyle varoluşun sorgulanması arasında bir metafor olarak kullanılabilir. Bu belirsizlik, Karakoç’un metafizik temalarına uygun olarak insanın hem kendisiyle hem de dış dünyayla kurduğu zayıf bağlantıları ifade eder.

3. Gündelik ve Felsefi Arasındaki Çatışma

Şiirde günlük hayatın detayları (sinemaya gitmek, gözlere hayranlık gibi) ile soyut kavramlar (varlık-yokluk, ping-pong masası gibi) iç içe geçmiştir. Bu bağlamda şiir, bireyin gündelik yaşamındaki sıradanlık ile derin bir varoluşsal anlam arayışı arasındaki gerilimi temsil eder.

4. İmgeler ve Anlam Yüklü Çağrışımlar

  • "Öküzün gözü veya dananın kuyruğu": Bu ifade, bir olayın kritik bir anını ya da karar verme anını simgeliyor olabilir.
  • "Kadifekale veya Sen nehri": Bir yanda yerel, geçmişe dair bir referans (Kadifekale), diğer yanda evrensel ve romantik bir imgeler dünyası (Sen Nehri) vardır. Bu iki imge, insanın yerel ile evrensel arasında gidip gelen arayışını yansıtır.
  • "Ha ping-pong masası ha boş tüfek": Burada eşdeğerlik kurularak, ping-pong masasının bir oyun, bir eylem alanı olduğu kadar bir anlam eksikliği, boşluk ya da anlamsızlık metaforu olduğu da vurgulanır.

5. Aşk, İlişkiler ve Eyvallah

Şiirde geçen “öpücüğüne eyvallah” ve “beraber sinemaya... ve tak tak” ifadeleri, insan ilişkilerindeki yakınlaşmaların ve mesafelerin dalgalı doğasını yansıtır. "Eyvallah" kelimesi, bir kabullenme ya da hafif bir mesafe koyma durumu olarak yorumlanabilir. Bu da bireyin duygusal dünyasının şiirde bir alt metin olarak var olduğunu gösterir.

6. Anlamın Belirsizliği ve Şiirin Çok Katmanlı Yapısı

Sezai Karakoç, genellikle şiirlerinde bireyin dünyadaki yerini sorgular ve metafizik bir arayışın izini sürer. Bu şiirde ise, belirsizlik ve "boşluk" hissi daha baskındır. Ping-pong masası gibi gündelik bir obje üzerinden, varoluşsal boşluk, ritim ve insanın bu döngüye uyum sağlama çabası güçlü bir şekilde hissettirilir.

Sonuç

Ping-pong Masası, hem modern Türk şiirinin soyut ve deneysel yönlerini temsil eden bir eser, hem de bireyin iç dünyasındaki karmaşıklığı yansıtan bir metin olarak değerlendirilebilir. Şiirin anlamsal boşluğu ve ritmik düzeni, okuyucuyu hem zihinsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkarır.


Yorumlar