Türkiye'nin Adresi [Metin Eloğlu]

-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...

Şöyle Garip Bencileyin [Yunus Emre]


Acep şu yerde varm'ola

Şöyle garip bencileyin

Bağrı başlı gözü yaşlı

Şöyle garip bencileyin


Gezdim Rum ile Şam'ı

Yukarı elleri kamu

Çok istedim bulamadım

Şöyle garip bencileyin


Bendeler garip olmasın

Firkat oduna yanmasın

Hocam kimseler olmasın

Şöyle garip bencileyin


Bir garip ölmüş diyeler

Üç günden sonra duyalar

Soğuk su ile yuyalar

Şöyle garip bencileyin


Söyler dilim ağlar gözüm

Gariplere göynür özüm

Meğer ki gökte yıldızım

Ola garip bencileyin


Nice bu dert ile yanam

Ecel ere bir gün ölem

Meğer ki sinimde bulam

Şöyle garip bencileyin


Hey Emre'm Yunus biçare

Bulunmaz derdine çare

Var imdi gez şardan şare

İste garip bencileyin

Şiirin Tahlîli

Yunus Emre’nin “Acep Şu Yerde Varm’ola” şiiri, derin bir içsel yalnızlığı, yeryüzündeki gariplik hissini ve insanın dünyadaki varoluşsal çaresizliğini dile getiren tasavvufi bir eserdir. Şair, hem bireysel hem de evrensel bir gariplik halini işlerken, insanın kendi benliğini ve yaradılışın anlamını arayışını anlatır. Şiirde geçen "garip" kelimesi, hem fiziksel yalnızlığı hem de manevi eksikliği ifade eder.


1. Tematik Analiz

a. Gariplik ve Yalnızlık

  • Şiir, kişinin dünya içinde yaşadığı yalnızlığı ve garipliği merkeze alır. Şair, kendisine benzer bir “garip” arayışı içindedir:

    "Acep şu yerde varm'ola, / Şöyle garip bencileyin"

    Bu yalnızlık, sadece bireysel bir duygu değil, evrensel bir insani durumdur. Yunus, kendisini hem bu dünyada hem de manevi âlemde garip olarak tanımlar.

b. Yersiz Yurtsuzluk

  • Şair, dünya üzerinde çeşitli yerleri gezmiş, birçok insanla karşılaşmış ancak kendisine benzer birini bulamamıştır:

    "Gezdim Rum ile Şam'ı, / Yukarı elleri kamu"

    Bu arayış, insanın bir yandan toplumsal varlık olarak başkalarına duyduğu ihtiyaç, bir yandan da yaratıcıyla bir olma özlemini yansıtır.

c. Ölüm ve Sonrası

  • Şiir, ölümün kaçınılmazlığını ve garip bir insanın ölümünde yaşanacak kaderi dile getirir:

    "Bir garip ölmüş diyeler, / Üç günden sonra duyalar"

    Bu dörtlük, insanın ölümdeki yalnızlığını ifade eder. Garip bir insanın ölümü, çevresindekiler tarafından dahi geç fark edilir, bu da dünya hayatının geçici ve ilgisiz doğasını vurgular.

d. Tasavvufi Derinlik

  • Gariplik, sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda tasavvufi bir hâl olarak işlenir. İnsan, Allah’a ulaşma yolunda dünya içinde bir yolcudur ve bu yolculukta garip hissetmesi doğaldır. Şiir, Yunus’un içsel manevi yolculuğunu yansıtır:

    "Hey Emre'm Yunus biçare, / Bulunmaz derdine çare"


2. Şekil ve Yapı

a. Nazım Biçimi

  • Şiir, halk edebiyatının klasik nazım şekli olan koşma formunda yazılmıştır. Her dörtlük dört dizeden oluşur ve genellikle 11’li hece ölçüsü kullanılır.

b. Kafiye ve Redif

  • Şiir, zengin bir kafiye düzenine sahiptir. “Şöyle garip bencileyin” redifi, şiirin ana temasını sürekli vurgulayarak bir bütünlük sağlar.

c. Tekrarlar

  • Şair, “şöyle garip bencileyin” dizesini tekrar ederek hem tematik bir vurgu yapar hem de okurun dikkatini çeker. Bu tekrar, şiirde bir ritim oluşturur.

3. Dil ve Üslup

a. Sade ve Anlaşılır Dil

  • Yunus Emre, halk dilini ustalıkla kullanarak şiirini herkesin anlayabileceği bir sadelikte yazmıştır. Bu, Yunus’un evrenselliğini ve etkileyiciliğini artırır.

b. Duygusal Derinlik

  • Şiir, içsel bir çığlık gibidir. Şair, kendi garipliğini, yalnızlığını ve çaresizliğini dile getirirken okuyucunun kalbine dokunur.

c. Manevi Simgecilik

  • Şiir boyunca, gariplik, yıldız, bağır ve yol gibi imgeler, insanın dünya üzerindeki yolculuğunu ve Allah’a olan yakınlığını simgeler. Bu imgeler, hem somut hem de soyut anlamlar taşır.

4. Temel Temalar

a. İnsan ve Yaratıcı Arasındaki İlişki

  • Şair, Allah ile olan manevi bağını güçlendirmek ve O’na ulaşmak için dünya üzerinde bir yolculuk yapar. Bu yolculukta yaşanan yalnızlık, insanın yaratıcıya olan özlemini ve dünya hayatının geçiciliğini ifade eder.

b. Dünya Hayatının Geçiciliği

  • Yunus Emre, dünya hayatının zorluklarını, ayrılıklarını ve geçici güzelliklerini bir garibin gözünden anlatır. Bu geçicilik, şiirin her dizesinde hissedilir.

c. Kader ve Teslimiyet

  • Şiir, kaderin kaçınılmazlığını ve insanın buna teslimiyetini işler. Yunus, dünyadaki zorlukların, ayrılıkların ve ölümün bir kader olduğunu kabul eder.

5. Sonuç

Yunus Emre’nin “Acep Şu Yerde Varm’ola” şiiri, halk edebiyatının sade diliyle derin tasavvufi anlamlar sunan bir eserdir. Şiir, insanın dünya üzerindeki yalnızlığını, geçici hayatın zorluklarını ve yaratıcıya olan özlemini dile getirir. Gariplik teması, sadece bireysel bir duygu olarak değil, aynı zamanda evrensel bir insanlık hâli olarak işlenmiştir. Yunus’un sade ve samimi dili, şiiri hem herkesin anlayabileceği bir düzeye indirger hem de derin felsefi mesajlar verir. Bu eser, Yunus Emre’nin tasavvufi şiir geleneğindeki ustalığını bir kez daha gözler önüne serer.

Yorumlar