Türkiye'nin Adresi [Metin Eloğlu]

-I- tavsayan bir rüzgârdaki hadilik sudaki buğulanıma direniş gece indi miydi ot güne upuzuyor geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni bir de oturasılık tutturdun tam giderayak —inim inim gözleri— yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki güze doğru istanbul’da bir kuş öter yazları kuş ne, yaz niye, istanbul nere a deli burası önce türkiye, sonra pompei’nin son günleri -II- pıyrım pıyrım bir deniz hırpani bir gökyüzü nereden bulup döşerler salıncakta bebeler çünkü’lerin, ya da’ların savsağında hani’celer, belki’celer, ama’calar gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği bir kentiçi kavşağında buluyoruz son ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği onu sap, sen oğlusun -III- et kılçık yoğrumları bu ya daha da inceltemezsin zarganaları su dinik a...

Yerçekimli Karanfil [Edip Cansever]


Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde  

Oysaki seninle güzel olmak var  

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi  

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda  

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.  

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte  

Sen de bir başkasına  veriyorsun daha güzel  

O başkası yok mu bir yanındakine veriyor  

Derken karanfil elden ele.  

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle  

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil  

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk  

Birleşiyoruz sessizce.  

Şiirin Tahlîli

Edip Cansever’in "Yerçekimli Karanfil" adlı şiiri, hem bireysel hem de evrensel bir sevgi anlayışını dile getiren, derin çağrışımlarla dolu bir metindir. Şiirde, sevgi ve paylaşımın sürekli genişleyen bir döngü halinde nasıl büyüdüğü ve çoğaldığı metaforlarla ifade edilir. İşte şiirin detaylı bir tahlili:


1. Şiirin Yapısı ve Biçimi

Şiir, serbest nazım şeklinde yazılmıştır. Düzyazıyı andıran bir akışla, kesintisiz bir anlatım tarzına sahiptir. Kafiye ya da ölçü gibi geleneksel yapı unsurlarından bağımsızdır. Bu durum, düşüncelerin ve duyguların doğal bir şekilde, sanki bir iç konuşma ya da doğrudan bir itiraf gibi ifade edilmesini sağlar.


2. Temalar

a) Sevginin Paylaşımı ve Çoğalması

“Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel”

Sevgi, bir bireyden diğerine geçen, elden ele dolaşarak büyüyen ve güzelleşen bir duygu olarak tanımlanır. "Karanfil", bu sevginin somut bir metaforu olarak kullanılır. Sevgi, yalnızca bir kişiye ait değildir; paylaştıkça genişleyen ve evrenselleşen bir güçtür.

b) Birliktelik ve Huzur

“Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle”

Şiirde, sevgilinin varlığı, şairin iç huzurunu ve mutluluğunu artırır. Sevgi, bir bireyin kendi içine kapanması değil, başkalarıyla bağ kurarak anlam bulmasıdır. Bu bağlamda, birliktelik bir sığınak ve anlam kaynağıdır.

c) Duygusal Derinlik

“Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde”

Bu ifade, sevgilinin varlığının tamamlanmamışlığını ya da eksikliğini hissettirir. Şair, sevgilinin içindeki yerini ve etkisini sorgularken, bu eksiklik duygusu bir yandan sevginin derinliğini artırır.


3. İmgeler ve Simgeler

Şiirde kullanılan imgeler, soyut duyguları somut bir şekilde ifade eder:

  • Karanfil: Sevginin somut bir temsilidir. Zarif, renkli ve büyüyen bir duygu olarak karanfil, paylaşıldıkça güzelleşen bir nesneye dönüşür.
  • Ağaç: Sevginin sağlamlığını ve sürekliliğini simgeler. Ağaç, sabırla ve sürekli çalışan bir yapı olarak, sevginin zamanla büyüyen doğasını temsil eder.
  • Beyaza kesmek: Renklerin birleşip beyaza dönüşmesi, farklılıkların kaybolarak bir bütün haline gelmesini ve birliği simgeler.

4. Dil ve Üslup

Edip Cansever’in şiiri, sade ve günlük bir dil kullanır, ancak bu sadelik imgelerle derinleştirilmiştir. Şair, okuyucuyu yoğun bir duygu dünyasına çekerken, soyut kavramları somut ifadelerle anlatır. Doğrudan bir hitap tarzı ("Biliyor musun"), şiire samimiyet ve içtenlik kazandırır.


5. Şairin Felsefesi

Şair, sevginin bireysellikten çıkıp toplumsal bir bağa dönüşmesini vurgular. Sevgi, bireyler arasında dolaşarak paylaşıldıkça hem kişisel hem de kolektif bir değer kazanır. Şiirdeki bu felsefe, Cansever’in insana ve hayata dair genel yaklaşımını da yansıtır: Sevgi, insanları bir araya getiren en güçlü bağdır.


6. Sonuç

"Yerçekimli Karanfil", sevginin paylaşılabilir ve çoğalabilir bir duygu olduğunu vurgulayan, derin anlamlarla dolu bir şiirdir. Edip Cansever, sade bir anlatımla, sevginin büyüyen ve dönüştürücü gücünü ele alır. Sevgi, sadece iki kişi arasında kalan bir duygu değil, genişleyerek dünyayı güzelleştiren bir güçtür. Şair, okuyucuyu bu döngüye davet eder ve sevgiyi, yaşamın temel bir unsuru olarak konumlandırır.

Yorumlar